Geyikbayırı yollarında...

Mart ayının gelmesi ile birlikte Geyikbayırı beni çağırmaya başlamıştı. Muhtelif sitelerden hava durumunu kontrol ettiğimde, ayın ilk haftasında havanın tırmanış ve dinlence için ideal olacağını görmem, yüzümde sıcak bir tebessümün belirmesine neden olmuştu. İstanbul ekibini yokladığımda Yücel'in müsait olduğu gördüm ve Naz'ı da alarak 1 Mart Cuma sabahı 7'de Geyikbayırı yollarına düştük....

Otobandayız...

Sabah çay keyfi...

Gebze'ye kadar E5'ten gitmemiz ve Yücel'i alacağımız yeri kaçırmamız nedeniyle biraz vakit kaybetsek de, güneşin kendisini hissettirmesi ile kendimizi otoban ve sonrasında Antalya istikametinde bulduk. Yolda iki de bir yavaşlıyor "işte Hereke burası, Geyve sapağına geldik, Gölpazarı ileride, bak Pelitözü Mağara yukarıda, şu kayalarda tam tırmanmalık" cümleleri kurarak, tırmanış isteğimizi pekiştiriyorduk.
Benzin almak için durduğumuzda, sabahın zindeliği ve İstanbul'dan uzaklaşmanın getirdiği oksijen bolluğu içinde çaylarımızı yudumladık. Birkaç yerde mola verdik ve nihayet Cuma akşama doğru tırmanışçıların rest günü durağı pazar yerini geçerek, Geyikbayırı rampasına doğru yöneldik. Arabanın camını açmış, bir yandan kayalara bakıyor, bir yandan da çam ağaçlarının kokusunu içime çekiyordum. Çadırlarımızı kurduk ve kendimizi Josito'nun ana mekanına attık...

Çok sayıda yabancı tırmanıcı vardı. Adana team den Peyami abi ve Mümin, Duygu, Rıdvan (Kocaeli), Sevgi, Mümtaz ve diğer arkadaşlar da oradaydı. Koyu muhabbetler, içilen çaylar, ateş başı dinlenceleri...

Mümin, Özlem 7c+

2 Mart Cumartesi ve hep birlikte Alabalık sektöre yöneliyoruz. Alabalık Balkon 1 deki birkaç rotada ısınıyoruz güneş ışıklarının altında. Sonra Mümin geliyor ve birlikte Alabalık sektöre geçiyoruz. Alabalık'ta Tobias'ın 3 yeni rotası bulunuyor. Özlem 7c+ (Kelebeğin Rüyası ile başlayıp, sonra düz yukarı giden, sağlam endurance gerektiren güzel bir hat), Les Couleurs de L'eau 7c+ (İki güzel boulder kilidi olan, bol restli güzel bir hat) ve Kleopatra 7c+/8a (uzun ve sıkı bir rota). Les Couleurs de L'eau 7c+ ("Suyun Renkleri" anlamına geliyormuş) hattını daha önceden gözüme kestirmiştim. Bir rota daha tırmanıp iyice ısınıyorum ve ekspresleri rotaya diziyorum daha önce çözdüğüm hamlelerini gözden geçirerek. Rotaya güzel bir deneme yapıyorum ancak ikinci kilidi de geçtikten sonra son büyük tutamağa giderken kendimi boşlukta buluyorum :) Sonrasında Mümin rotayı flashlıyor ve akşama doğru da Özlem 7c+ rotasını güzel bir çıkışla tırmanıyor. Günü sonlandırıyoruz ve burnumuzda yemek kokuları ile kampın yolunu tutuyoruz....

Les Couleurs de L'eau 7c+

3 Mart Pazar..... Alabalık sektöre gidiyoruz yeniden. Bu faaliyette bir yandan da bol bol sert rotaya girmek ve vücudumu sezon öncesi hazırlamak istiyorum. Birkaç rotada ısınıyoruz. Yücel, Alabalık Balkon 4 te bulunan ve Nasim'in yeni açtığı Jungle Speed 7a rotasını tırmanıyor (Güzel ve denenmesi gereken bir hat bence). Sonra Alabalık sektöre gidiyoruz ve iyice ısındıktan sonra tekrar rotaya giriyorum. Güzel bir konsantrasyon ile dünki hatayı tekrar yapmıyorum ve Les Couleurs de L'eau 7c+ rotasını tırmanıyorum, resti hakettim... :)

Saklıkent

4 Mart Pazartesi ve bugün rest yapmaya karar veriyoruz. Sabah yayıla yayıla kahvaltımızı yapıyoruz. Arkasından içilen kahveler, şarj edilen telefonlar, fotoğraf makineleri ve hamak dinlenceleri....Öğlene doğru hadi yukarılara gidelim diyoruz ve yola çıkıyoruz. Geyikbayırı köyünü hiç üsten görmemiştim. Açıkçası bu kadar büyük bir beton yığını beklemiyordum, hayal kırıklığı... sonra Saklıkent'e yöneliyoruz. Epeyce yaklaşıyoruz ancak kar ve çamurdan dolayı yolu noktalıyoruz. Dönüş yolunda başka bir rampa görüyoruz ve yine yukarı sapıyoruz. Manzara süper, birkaç kartopu yapıyorum ve Yücel ve Naz'ı isabetli atışlarımla etkisiz hale getirmeye çalışıyorum :) Arkasından başlayan kartopu savaşı... Akşama doğru kamptayız yeniden. Mümin'leri de alarak Antalyaya'ya iniyoruz ve runantalya maratonuna katılan ve geyikbayırına gelen misafirimizi havaalanına bıraktıktan sonra kahve içmeye gidiyoruz. Akşam kampa dönüş ve yemek sonrası kapanmaya yönelen göz kapakları....

5 Mart Salı, bugün Yücel ve Naz ile önyüzde tırmanışa gidiyoruz. Birkaç rotada ısınıyoruz ve sonra Yücel'le Mission to Mars 6c+ rotasını tırmanıyoruz (rotadaki magnezyumları toplasak, 2 günlük stok yaparız herhalde :)). Yücel Sun ekspres 7a rotasına giriyor ancak onsight rotayı bitirmek üzere iken, son iki boltta üzerinde ekspres kalmadığını farkediyor. İniş sonrası da guide taki ekspres sayısını kalemle düzeltiyor :). Esasen bugün yine Alabalık tarafına gitmek ve Jurgen'in yeni açtığı kısa sert Arc'teryx 7c+ rotasını denemek istiyordum. Tam bu düşünceler içinde iken Mümin hızır gibi geliyor ve birkaç saatliğine de olsa Alabalık Balkon 2'ye gidiyoruz. Mümin yine makine gibi bu rotayı da bir önceki gün çıkmış tabiki :) Önden tırmanıyor ve rota hamlelerini gösteriyor. Sonra rotaya giriyorum. Kısa ve sert. İlk ve bu faaliyetteki son girişimde rotayı iyice çözüyorum ve bir sonraki faaliyet için rota ile vedalaşıyorum maalesef. Sonra Alabalık sektöre geçiyoruz ve Mümin Kleopatra 7c+/8a (sert bir 7c+ da denebilir ortasındaki salon yüzünden) rotasına flash bir deneme yapıyor ve son hamlede düşüyor. Sonrasında rahat bir şekilde rotayı tırmanıyor ve feyz kaynağı oluyor benim için :). Hat gerçekten çok güzel ve kendimi rotaya girmekten alıkoyamıyorum. Rota uzun ve iki bölümden oluşuyor. Ortasında çok güzel bir salon var oturmak için. Ortaya kadar 6-7 bolt ve yüzeye bağlayan negatif, üst kısım ise sıkı bir hafif negatif. O gün rotayı biraz çözüyorum ve günü kapatıp kampa doğru yola koyuluyoruz.

Kleopatra 7c+ deneme...

Yücel Mission to Mars 6c+

6 Mart Çarşamba ve bugün Mevlana tarafına doğru yola koyuluyoruz Yücel ve Naz ile. Sıcakta tırmanmayı sevdiğimden tepedeki güneşe aldırış etmiyorum ve havanın keyfini çıkarıyorum. 3 kişi olduğumuzdan değişmeli tırmanıyoruz. O gün Crescendo 7a rotasını çıkıyorum ve biraz esneme ve soğuma yapıyorum bir önceki günlerin laktik asidini dağıtmak için. Kollar biraz yorulmuş  :) Akşam kamptayız ve dinlenme vakti geldiğini hissediyoruz. Yemeğimizi yiyoruz ve adını bilmediğim İsviçreli tırmanıcı ile uzun süre satranç oynuyoruz. At gitti, fili yedim, şah çekti, rok yaptı derken kılpayı yeniliyorum ve etraftakiler bir oh çekiyor uzun oyunun bittiğine :)

"Sakız Nine" ve "Tuz Dede" 

Slop element...

Saat Kulesi ?

7 Mart Perşembe ve bugün rest günümüz. Yine kahvaltıyı ağırdan alıyoruz ve peşine önyüz manzarası eşliğinde kahvelerimizi yudumluyoruz. Ara ara da Rıdvan ve Sevgi'nin yanına gidip, ürettikleri harika el işi çalışmaları izliyoruz. Hava yine çok güzel. Tırmanış çantamın ön fermuarı, içine bize has düşünce tarzı ile kapasitesinin 2 katı t-sirt, 1,5 lt su, elma, portakal, biskivü, cüzdan, telefon, anahtar vs koyunca dayanamayıp patlıyor. Bunu fırsat buluyorum ve Yücel'le fermuarı yaptırmak ve gezmek için Antalya'ya gidiyoruz. Kaleiçi'nde ara sokakta bulduğumuz bir yerde fermuarı yaptırıyorum (adam sadece pense ile sağ ve solunu sıkınca fermuar çalışmaya başladı, çözümü kafaya kazıdım bir sonraki arızalar için) ve sonra güzel bir kahve ve cheescake muhabbeti yapıyoruz. Kaleiçinin ara sokaklarında geziyor ve fotoğraf çekiyoruz. Bu esnada Duygu'nun isim babalığını yaptığı ve Trebenna'da açılan iki yeni rotaya adını veren "Sakız Nine" ve "Tuz Dede" ile karşılaşıyoruz. Her ne kadar önünde "1. poz bedava, 2. poz 5 TL" yazsa da, Yücel'le ayrı ayrı birer taneden toplam yine 2 pozu bedavaya getiriyoruz :) Akşama doğru dönüyoruz ve kafa dinleme moduna geçiyoruz ana kampta....

8 Mart Cuma ve birisini bulursam yine Alabalık sektöre gitmek istiyorum. O esnada Nasim ile karşılaşıyorum ve o da yeni açtığı projesini denemek için Alabalık Balkon 4'e gitmek istediğini söylüyor. Sonrasında Nasim ile Alabalık Balkon 1 sektöre gidiyoruz. Önce ısınıyoruz ve sonra Tobias'ın yeni açtığı Teadüf 7a rotasını tırmanıyorum. Kolenetli yapısı ve son yüzey kilidi ile çok güzel bir hat. Sonra Alabalık sektöre gidiyoruz ve Mümin'le denediğim Kleopatra 7c+ rotasına giriyorum. Akıcı bir tırmanışla üst kilide kadar gidiyorum ancak üst kilidi tam çözemediğimden enerjim sonlanıyor. Nasim'le Alabalık Balkon 4'e geçiyoruz ve isimsiz projesini deniyor (ona "Kronos" ismini öneriyorum rota için ama bilmem kullanır mı?). Rota orta uzunlukta ve yüzey, roof, rest ve diz sıkıştırmalı büyük kolenet yapısında devam ediyor ve 7c civarında gözüküyor. Hava kararmaya yakın tekrar Alabalık Balkon 1 sektöre geliyoruz ve gözüme güzel gelen Elif 7a rotasını tırmanıyorum (boulder pasajlı, keskin tutamaklı güzel bir hat). Hava kararmaya başladığında ise yemek için kamp yerine dönüyoruz.

Erkin Akıntıya Karşı Yüzmek 6c+

Hafta içi şampiyonun kanına girdim ve en nihayetinde Erkin'le Derya gelmeye karar verdi. Cuma gece her ikisini de terminalden aldım. Yerleştiler ve sabah kahvaltıda görüşmek üzere ayrıldık.

9 Mart Cumartesi Erkin ve Derya ile Alabalık sektöre gidiyoruz. Önce ısınıyoruz ve arkasından Sheep Direct 7a rotasını tırmanıyorum. Şampiyon ise yine formunda ve Özge 6b'de ısındıktan sonra Akıntıya Karşı Yüzmek 6c, Chilli Con Pillar 6c+, Tasadüf 7a Onsight ve Serbest Stil 7a+ flash tırmanıyor. Sonrasında ise "abi biraz hasta ve enerjisizim" diyor :) Kendisini portakal ve elma ile besliyoruz.... Sonrasında rotadaki ekspreslerimi topluyorum ve bir sonraki faaliyete kadar Kleopatra'ya beni beklemesini söylüyorum :) Akşama doğru ön yüze geçiyoruz ve Right Cave'deki Maymun Salıncağı 7b+ rotasına gözüm takılıyor. Kısa ve boulder pasajı içeren güzel bir hat ve rotanın hamlelerini çözerek, son gün denemesi için ekspresleri bırakıyorum. Akşam ilk defa 10 gündür etsiz yemek yiyoruz ve menüde sigara böreği, sos, havuçlu ıspanak ve haşlanmış patetes var. Lezzete diyecek yok. Ekip güzel ve masada Peyami abi, Yücel, Naz, Erkin ve Derya ile güzel bir yemek yeyip muhabbete dalıyoruz. Peyami abinin yan komşusu ikiz çocukların bir tanesi ile Türkçe konuşması, çocuğun ise Almanca habire birşeyler anlatması harika. İki kuşak arasındaki iletişimsizlikteki iletişim ve Peyami abini pozitif enerjisi görülmeye değer. Faaliyet boyunca en çok hoşuma giden fotağraf bu oluyor....

"Best Picture" Oscar

10 Mart Pazar ve artık son günümüz. Sabah eşya toplama ve hesabı kapatma işlerini hallediyoruz ve biraz daha tırmanmak için Riht Cave'e gidiyoruz. Isınıyorum ve Maymun Salıncağı 7b+ rotasına bir deneme yapıyorum. Uzun süredir bu kadar güzel bir boulder kilit hamlesi (sol el slop, sağ el gaston, sol ayak mikrodan hafif dead point ile çok ince bir kapalı crimpe ve sonra sağ topuk ile sağ el kolenete) görmemiştim. Kilidi geçiyorum ve sonra kollarımın 10 gündür ilk defa bu kadar herkül vari olduğunu görüyorum kendimi boşluğa bırakmadan önce :) Sonraki faaliyetin denenecekler listesindeki ilk rota olarak kalıyor Maymun Salıncağı. Erkin ise güzel ve sakin bir tırmanışla Nemo 7a+ rotasını çıkıyor.

Erkin ve Derya

Aaron on truck

Yücel dinlencede....

10 günlük bu keyifli faaliyet sonrasında kollarımda oluşan tatlı ağrı nedeni ile direksiyonu tutamıyorum ve arabayı Erkin kullanıyor Afyon'a kadar :) Jositodan tam 36,8 km sonra sağda Shell'in içindeki HB restoranta uğruyoruz. Daha önce Övgün'lerle keşfettiğimiz bu güzel ve hesaplı yerde leziz bir yemek yiyoruz. Giderseniz "Gönül Çelen" yemeğini öneririm. Saat 19 gibi Afyon'a geliyoruz ve Erkin'le Derya'yı bıraktıktan sonra yanıma kahvemi de alarak yeni gidişlerin yaşanacağı İstanbul'a doğru yola koyuluyoruz gecenin karanlığı içinde; aklımda Geyikbayırı'nın huzuru, çam ağaçlarının kokusu, keçilerin kaçışması, güneşin dağlar ardından yüzümü gelişi ve doğanın sesi....